Work and Travel Restoran İşleri
Work and Travel Restoran İşleri
Work and Travel programı kapsamında restoranlarda çalışabileceğiniz pozisyonlar çokçadır. Bunları restorançeşitlerine göre (hotel restaurant, fine dining, fast food chain vb.) çalışma sahalarına göre, pozisyonlar ve kazanımlara göre açıklayacağız. Neden tercih edeceğinize ya da etmeyeceğinize karar vermenizde umarız yardımcı olur
Work and Travel programının en geniş iş sahasını restaurantlar oluşturur. Yeme-içme, servis, hizmet, misafirperverlik içerikli bir çalışma sahasıdır ve iş pozisyonları da çeşitlenmektedir. En bilinenlerinden başlayalım:
Server: Bilinen adıyla Garsonluk. Servis işlemini yapan personelin genel ismidir. Garsonun görevleri müşterileri masalarında tekrardan selamlayıp, siparişlerini almak veya kendilerine yemek önermektir. Bunun dışında yemek servisini yapar, komi/busboy olmadığı durumda boş tabak ve bardakları toplamak da görevleri arasında olabilir. Restoranın mutfak bölümüne siparişi verme (ordertaker) görevini de bazen üstlenirler.
Saatlik ücretleri düşüktür. Genelde $2-$3 saatlik ücretle çalışırlar. Bazı durumlarda, iş sözleşmesine bağlı olarak sabit saatlik ücretle de (örneğin saatlik 8-10 dolar) çalışabilirsiniz. Saatlik ücretin az olmasının sebebi bahşişle çalışılan bir iş olmasıdır. Bazı restoranlarda %8-20 arası zorunlu bahşiş hesaba dahildir, dolayısıyla kazanç kesin olabilmektedir. Ayriyeten bahşiş bırakan müşteriler de olabilmektedir. Bazı restoranlarda ise sadece bahşiş verilir. Bir garson bir günde 50-60 dolardan 200-300 dolara kadar bahşiş kazanabilmektedir fakat bu her gün bu meblalar olacağını elbette göstermez. Her zaman minimum beklenti, work and travelın altın kuralıdır.
Waiter/Waitress: Aslında kelime anlam farkı İngiliz İngilizcesi ve Amerikan İngilizcesi farkından gelir. Temel olarak garsonla yani serverla aynı işi yapar fakat arada çok ince bir fark vardır o da restoran farkı. İki tip garson vardır, biri müşteriye masada yemeğin içeriğini anlatır, tanıtır, sunar, önerir; diğeri sadece siparişini alır ve yemeği masasına getirir, başka bir isteği olup olmadığını sorar. Dolayısıyla böylece iki tip garsonluk oluşmuş olur.
Garsonluk yapılan restoran tipleri de değişkendir. Tüm gün hizmet veren, lokanta ayarında bir restoranda da çalışabilirsiniz ki bu durumda sipariş alır ve masaya getirirsiniz genellikle. Bir de dining-fine dining-cuisine olarak geçen restaurant tipi vardır. Buralarda özellike ilk açıklamadaki gibi ilgilenme söz konusudur. İkisi için de garsonluk kriterleri farklıdır.
Garsonluk için ingilizce seviyem ne olmalı?
İşte en çok sorulan sorulardan biri ve deneyimlerimizden yola çıkarak cevaplayalım. Garsonluk konusunda özellikle 1. tip olarak belirttiğimiz garsonluk çeşidinde zaten çok iyi bir ingilizce seviyesi gerekmektedir. Genellikle tercih advanced, fluent veya native speaker ingilizce seviyeleridir. Bunun dışında daha önceden garsonluk veya aşçılık deneyimi, yemeklerle ilgili bilgi sahibi olmak gibi talepler vardır. Dolayısıyla servis deneyimi olan ve ingilizcesi çok iyi olan öğrenciler özellikle tercih edilir.
2. Tip garsonlukta ise upper-intermediate yani 10 üzerinden 7-8 puan olarak ingilizce seviyesi istenmektedir. Bu seviye, work and travel şirketleri tarafından sözlü olarak test edilebilmektedir. Örnek videoya şu adresten bakabilirsiniz: https://www.youtube.com/watch?v=hgFWBSC7ryc
Garsonluk işinde ingilizcemi geliştirebilir miyim?
Girdiğiniz garsonluk işinde ingilizce geliştirme açısından, iletişim kurmanın faydasını görebilirsiniz. Müşteriyle konuşup sohbet havasında siparişini alır, müşteriden aksan öğrenebilirsiniz, ayrıca yeni kelimeler öğrenebilirsiniz. Yemek isimleri ve içerikleriyle, kelime haznenizi güçlendirebilirsiniz. Ayrıca kibar bir ingilizce kalıbı kullanmaya alışabilirsiniz. Örneğin “can” yerine bazı durumlarda “may” kullanıldığını, garsonlukta daha yakından deneyimleyebilirsiniz. Bununla beraber, yaptığınız işin aksamaması gerektiği için genel olarak sadece işinize bakıp, sipariş alırken aynı kalıplar üzerinden de konuşabilir dolayısıyla ingilizce bilginize katkı sağlamadan da günü bitirebilirsiniz. Kesin bir garantisi olmamakla beraber, sosyal bir iştir. Unutulmamalıdır ki work and travel programında ingilizce geliştirme, tamamen sizin kendi çabalarınıza, sosyalleştiğiniz zamanınıza ve arayışlarınıza bağlı olacaktır.
Sonraki yazılarımıza komilik(busser/busboy), sipariş alma (ordertaker) gibi iş pozisyonlarından ve mutfak içi pozisyonlarından (aşçılık, aşçı yardımcılığı, prep-cook, bulaşıkçılık, food runnerlık) bahsedeceğiz.